Artık kendi evlatlarının kabiliyetlerine güvenen bir Türkiye var

tarafından
1
Artık kendi evlatlarının kabiliyetlerine güvenen bir Türkiye var


Ticaret Bakanlığı desteği ve TİM’in ev sahipliğinde bu yıl 11. kez düzenlenen Türkiye Innovation Week 2024, “Out of the Box: Human, Culture, Model” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde devam ediyor.


Etkinliğin son gününde Türkiye’nin Girişimcileri Ödül Töreni ve İnovaTim İnovasyon Yarışması Ödül Töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla gerçekleştirildi.


Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, İnovaTİM İnovasyon Yarışması’nda gençlerin yapay zeka ve sürdürülebilirlik alanlarında özgün fikirlerinin ürün ve hizmete dönüşme serüveninin heyecanını deneyimlediğini ifade etti.


“AR-GE’ye yatırım yapmak artık bir tercih değil zorunluluktur”


Teknolojik dönüşüm rüzgarının tarihte hiç olmadığı kadar hızlı ve kuvvetli estiği bir dönemde olunduğunu ifade eden Kacır, “Geleneksel iş modelleri ve süreçlerin yenilikçi teknolojilerle süratle dönüştüğü; eş zamanlı olarak da bu teknolojileri odağına alan inovatif girişimlerin kısa sürede büyüyüp köklü firmaları yerinden ettiği bir döneme hep birlikte şahitlik ediyoruz.” diye konuştu.


Kacır, “Teknoloji odaklı ürün ve hizmetler sunma kabiliyetinin, sürdürülebilir başarı ve rekabet avantajını belirlediği bu yeni dönemde iş dünyası için inovasyon, dijitalleşme ve AR-GE’ye yatırım yapmak artık bir tercih değil zorunluluktur.” ifadelerini kullandı.


“Katma değerli üretimde atacağımız yeni hamleler için bizleri cesaretlendiriyor”


Teknoloji girişimciliğinin Türkiye Yüzyılı’nda ülkenin her alanında yazacağı yeni başarı hikayelerinin ana aktörü olduğuna işaret eden Kacır, şöyle konuştu:


“Genç ve dinamik nüfusumuz, küresel üretim zincirinde sahip olduğumuz rol, Türkiye için teknoloji girişimciliğinin açacağı fırsat pencerelerinin nişanesidir. 208 üniversitemizde ve araştırma altyapılarımızda yüzbinlerce araştırmacımızın geliştirdiği bilgiyi ekonomik değere dönüştürecek olan da teknoloji girişimciliğidir. Bu anlayışla, Türkiye’yi teknoloji girişimciliğinde devler ligine ulaştırmayı hedefleyen çok boyutlu politikalar ve girişimcilik ekosistemimizin ihtiyaçlarını adresleyen düzenlemeler ile ülkemizde yeni teknoloji girişimlerinin yeşermesi ve ölçeklenmesi için çalışıyoruz. Son 22 yılda adım adım oluşturduğumuz etkin ve bütüncül AR-GE teşvik mekanizmamızın girişimcilik ekosistemimizi taşıdığımız nokta, yüksek teknoloji ve katma değerli üretimde atacağımız yeni hamleler için bizleri cesaretlendiriyor.”


“Türkiye, teknoloji girişimciliğinde altın çağını yaşıyor”


Bakan Kacır, AR-GE ve tasarım merkezleri sayısının 1600’ü aştığını kaydederek, tohum ve öncesi aşamasındaki girişimlerin ülkede en büyük destekçisi konumundaki TÜBİTAK Bigg programıyla 2379 teknoloji girişiminin kurulmasına öncülük ettiklerini anımsattı.


TEKMER’lerle, sayıları 100’ü aşan kuluçka merkezleriyle ve hızlandırıcı programlarıyla yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşmesini desteklediklerini ifade eden Kacır, “2018’den bu yana düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencimizi ülkemizin teknoloji geliştirme yolculuğuna dahil ettik. Adeta girişim fabrikasına dönüşen TEKNOFEST’lerden her yıl binlerce girişim doğuyor. Toplumun tüm kesimlerinden yetenekleri keşfettiğimiz, onlara girişimcilik yolculuğuna başlama fırsatı sunan özgün garaj modelimizle Türkiye, teknoloji girişimciliğinde altın çağını yaşıyor.” dedi.


Kacır, Türkiye’nin artık teknoloji girişimciliğine başlamak ve ölçeklenmek için doğru adres konumunda olduğuna dikkati çekerek, “Turcorn 100, Terminal İstanbul, Türkiye Tech Visa gibi girişimci dostu nice yeni uygulamayla bu ivmeyi kaybetmeyecek, daha da yükselteceğiz. Hedefimiz 2030 yılına bu topraklardan 100 Turcornun çıkması ülkemizde 100 bin teknoloji girişiminin yeşermesidir.” dedi.


“Kritik ve stratejik savunma teknolojilerine ulaşmak için el kapısında bekleyen bir Türkiye yok”


İçinde bulunulan çağda, teknoloji geliştirme kabiliyetine ve altyapısına sahip olan ülkelerin kalkınma yarışında bir adım önde yer aldığını kaydeden Bakan Kacır, teknolojinin insanoğlunun huzur ve refahını artıracak çözümlerin adresi olarak görüldüğünü dile getirdi.


Kacır, “Ahlaki bir zeminde yükselmeyen, tekelci teknoloji geliştirme anlayışının insanlık tarihi açısından bir ilerleme değil aksine gerilemeye sebep olduğu gerçeğini bizzat yanı başımızda Filistin’de, Lübnan’da görüyoruz.” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Dijitalleşen dünyada pazar değil, yüksek teknoloji ve katma değer üreten Türkiye”yi inşa yolculuğunda son yıllarda önemli kazanımlar elde ettiğini aktaran Kacır, şunlara vurgu yaptı:


“Milli Teknoloji Hamlemizin işaret fişeğini yakan savunma sanayimizin milli ve özgün ürünleri bugün savaş paradigmalarını değiştiren ve jeopolitik dengeleri belirleyen unsurlar haline geldi. Artık kritik ve stratejik savunma teknolojilerine ulaşmak için el kapısında bekleyen bir Türkiye yok. Aksine kendisine uygulanan örtülü ambargoları nitelikli insan kaynağıyla, uluslararası kalitede üretim, AR-GE ve proje yönetimi kabiliyetleriyle yeni yerli ürün, sistem ve alt sistemleri geliştirmek için fırsata dönüştüren bir Türkiye var. Teknolojide paradigma değişimlerinin teknoloji yarışında geriden başlayan ülkeler için tehdit değil aksine küresel ölçekte iddia sahibi olma yolunda bir fırsat olduğu yaklaşımını benimseyen bir Türkiye var.”


“Yeni yatırımlar için yeni teşvik mekanizmalarını devreye aldık”


Bakan Kacır, ihracata yönelik, yüksek teknoloji odaklı yeni yatırımlar için yeni teşvik mekanizmalarını devreye aldıklarının altını çizerek, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programıyla ekonominin yükselişini destekleyecek teknolojik ve stratejik yatırımların gerçekleştirilmesi için uzun vadeli ve uygun koşullarda finansmana erişim imkanı sunduklarını bildirdi.


Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile yüksek teknoloji yatırımları için AR-GE’den seri üretime, uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kurduklarını anımsatan Kacır, şöyle devam etti:


“Ülkemize yönelik yatırım iştahının yükseldiği bir dönemde Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirecek tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı açıkladık. Yerli ve yabancı yatırımcıların programa bugüne kadar gösterdiği teveccüh; yatırımcılar için güvenli bir liman konumundaki ülkemizin önümüzdeki dönemde küresel yüksek teknolojili yatırımların odağı olacağını kanıtlıyor. Dünyada ezberlerin değiştiği, alışkanlıkların terk edildiği bir dönemin içindeyiz. Bu yeni döneme teknoloji üretme ve geliştirmede yapamazlar, başaramazlar diyenlere inat, artık kendi evlatlarının kabiliyetlerine, akıl ve alın terine güvenen bir Türkiye var.”


Kacır, bölgesinde güç sahibi, dünyada söz sahibi, olana bitene seyirci kalmayan, kuvveti tesirli bir Türkiye’nin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:


“Afrika’dan Orta Doğu’ya, Avrupa’dan Uzak Asya’ya köprü kuran, yeni iş birlikleriyle geliştiren, oyun değiştiren bir Türkiye var artık. Nitelikli, genç ve üretken beşeri sermayesiyle, eşsiz ticari bağları ve lojistik imkanlarıyla yatırımcıların gözdesi bir Türkiye var. Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğinde, Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda, Türkiye’yi AR-GE’de, teknolojide ve inovasyonda dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline getirmek adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Kaynak